3 Aralık 2024 Salı

Sn. Erdoğan, Bir Beraat Belgesi Olsun İstiyor.

1️⃣

Muhatabınıza yapacağınız en büyük hakaret onun aklıyla dalga geçmenizdir.

Soru: İsrail'i destekleyen ABD, Suriye'de gözümüzün önünde PKK/YPG'ye silah desteği veriyor mu?

Cevap: Veriyor.

Soru: İsrail'e karşı olduğunu söyleyen Hizbullah ve dâhi Esed'in uçakları, düşmanları olduğunu söyledikleri İsrail'e saldırıp, orayı bombalayacağına mazlum halkın üzerine ölüm yağdırıyor mu?

Cevap: Yağdırıyor.

Soru: Bir başka emperyalist olan Rusya, ABD'nin müttefiki olan YPG'nin Suriye'deki ilerlemesine ses çıkarmazken; taraf, İslami muhaliflerin ilerleyişi olunca bütün gücünü kullanıyor mu?

Cevap: Kullanıyor.

Soru: Siyonizmin Türkiye'deki aparatları herkesin aklını kendilerinde olduğu gibi kiraya verilmiş zannediyor mu?

Cevap: Zannetmek ile kalmıyor. Buna inanıyor.

2️⃣

Suriye'nin has evlatlarından oluşan SMO ve HTŞ grupları sadece sahanın değil masanın da önemini artık anlamışlar.

Silah kadar... Hatta ondan bile daha önemli olan kalemin gücünü kavramış olan muhalifler, bunun ilk izlenimini Halep'in yeniden fethinde gösterdiler.

Ele geçirdikleri yerlerde hangi dine ve inanışa sahip olursa olsun sivil halkla kurdukları diyalog bunun en bariz göstergesi oldu. Son örnek de Tel Rıfat bölgesinde PKK/YPG ile yaptıkları anlaşma oldu.

Yine bu gruplar, Halep'te Nusayrilere yaptıkları gibi burada da Kürtlere çağrı yaptılar. Ve onları Suriye'den, yani kendilerinden ayrı tutmayacaklarını ilan bütün dünyaya ettiler.

Bütün bu gelişmeler ışığında, ortak bir aklın devrede olduğu ve geçmiş yanlışlardan dersler çıkarıldığını anlamak güç olmasa gerek.

Her şeyden önce artık sadece silahın değil; bilgi ve bilinç istikametindeki eylemliliklerin sonuç getireceği tecrübesine ulaşmak, açıkçası bu süreçte Müslümanlar açısından en sevindirici gelişme olmalı!

3️⃣

Suriye'deki gelişmeler ve doğrudan bağlantılı gördüğümüz Kudüs ve Gazze meselemiz, Türkiye'nin bir iç sorunu olan Kürt meselesinden ayrı tutulamaz.

Daha önce hem siyasi saha çalışmalarımızda hem de yazılarımızda olsun Sn. Bahçeli kanalıyla bir çağrıyı beklediğimizi ifade etmiştik.

Çünkü;

kangrenleşmiş bu yaranın diğer tarafında da bunca yıldır acıyı yaşayan ve onca şehidin öfkesini bağrına gömen bir kitleyi ancak Sn. Bahçeli'nin büyük hatırı teskin edebilirdi. Ki öyle de oldu.

Velhasılı bütün bir sosyoloji çözüme bu kadar yakınken ve heyecanlı iken Kudüs'e giden yol Yeni Anayasa'dan geçer çağrımı yenilemek istiyorum.

Ülkemizde siyonizmin aparatı olan partilerin ve örgütlerin ne dediğine, ne diyeceğine bakmadan ilk dört maddeyi dâhi tartışmaya açabilecek bir anayasa ile (ki Öcalan buna 1921 Anayasasını örnek verir) Türk'ün ve Kürd'ün ve Arab'ın ve Laz'ın Ve Zaza'nın ve daha nicesinin bir çatı altında toplanmasını ancak sağlayabiliriz.

Ve böylece içerde sağlayacağımız bir mutabakat ile birlikte coğrafyamızda da barışın ve kardeşliğin teminatı olabiliriz.

4️⃣

İnanıyorum ki Sn. Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan'da Allah'ın huzuruna elinde bir beraat belgesiyle, yani bu ülke için yapacağı son ve en büyük iyilikle, yani Yeni Bir Anayasa ile çıkmak istiyor.

O zaman...

Ömrünü bu millete adayan Sn. Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere hem ülkemiz ve hem de bütün bir coğrafyamız için bu hususta ister bireysel ister kurumsal olsun hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız.

Bugüne kadar olduğu gibi bütün bir yükü yine onun sırtına yüklememeliyiz.

Ahmet Maruf Demir 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder