6 Temmuz 2024 Cumartesi

Almanya: Bir Kupa'dan Fazlası

Avrupa Kupası elemelerinde, Hitler tecrübesini yaşamış bir Almanya, bütün dünyaya hoşgörü ve demokrasi dersi veriyordu.


Hele ki milli takım taraftarlarımız ile ikinci bir Türkiye olmasına rağmen; bu durumda alınganlık yapmayan, istila edildik korkusu yaymayan,ırkçılık belasına kapılmayan, faşizan hareketlerden kaçınan ve dahası sevinçlerimize ortak olan Almanyalılara dâhi şahit oluyorduk.


Doğrusu, bir an Özgür Suriye Milli Takımının ülkemizde futbol maçı oynadığını ve bu ana eşlik etmek isteyen ülkemizdeki Suriyelileri düşündüm.


Düşündüm düşünmesine ama doğrusu pogrom görüntülerinden sonra neler olabileceğini de az çok tahmin ettim. Siz de düşündüyseniz ve tahmin ettiyseniz eğer hemen bu meşum andan sıyrılalım. "Arınma Gecesi" film serisi sahnelerinden çıkarak konumuza yine geri dönelim!


Evet...


3. Dünya Savaşı tamamları esnasında Almanya'nın bu kadar esnek tavrı elbette kabul edilmezdi. Olur şey değildi. Ki tartışması devam eden ve devam edecek olan bir el hareketi ile işaret fişeği yakıldı. Gündem birden alt üst edildi.


En ilginç olanı, bu işin ikinci faili müsabakalar süresince hoşgörü ve demokrasi dersi verdiğini söylediğimiz Almanya'nın İçişleri Bakanı oldu.


Ne film ama. Mal bulmuş mağribi gibi. Bir taş ile ne çok kuş!


Melih Demirar'ın hangi niyetle bu işareti yapmış olması hiç önemli değil. İşaret kimi ve neyi temsil eder açıkçası işin orasında da değilim.


Benim derdim başka...


Malum olduğu üzere aşırı sağ dünyanın her yerinde artmış durumda. Dikkatimizi buna vermeliyiz. Bu gelişmelere yönelik söylem ve siyaset geliştirmeliyiz.


Nitekim Sn. Cumhurbaşkanı'mız Sn. Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki AK Parti, sağduyulu siyaseti, söylem ve pratiğini çok iyi yapıyordu. 


Son dönemlerde iç ve dış gelişmelere bağlı olarak bu anlamdaki söylem ve pratiğinin azlığı noktasında eleştirilse de hâlâ yapmaya devam ediyor. Etmeye de devam edecek inşaallah.


Demem o ki...


Hitler, Mussolini gibi faşist liderleri çıkaran ortamlar böyle ortamlardı. Önemli olan bu!


Her şey gibi Avrupa Kupası maçları da bitecek. Herkes evine dönecek. Oyuncularımız kariyerlerine farklı yerlerde devam edecek. Vs.


Ama gurbetçilerimiz Avrupa'da normal hayatlarına dönecek değil mi? Peki onlar ne olacak?


Aşırı sağın bu kadar yükseldiği bir dönemde, bize yapılan tahriklere karşı, anti-tahrik edici hareketlerde bulunmanın içte ve dışta kime, ne faydası var? Bunu hiç düşünüyor muyuz?


Küresel istibdat güçleri, Almanya İçişleri Bakanlığı üzerinden aslında ilk denemelerini yaptılar. Bazılarımız bu tuzağa çoktan düştü. Bazılarımız düşmeye devam ediyor.


Neyse ki o tuzağa düşmeyen biri var: Sn. Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan.


İlk hamlesi Türkiye'nin Hitlerci anlayışına sahip Ümit Özdağ gibilerine karşın, Suriyeli mazlumlardan yana tavır sergilemesi oldu. İkinci hamlesi ise Melih Demirar olayından sonra Almanya'ya giderek oradaki vatandaşlarımızın yanında olduğunu gösterdi.


Şimdi de bize düşen, Sn. Cumhurbaşkanı'mız gibi mazlumlardan ve mağdurlardan yana olmak...Her zamanki gibi onun yanında durmak... Irkçılığı ve faşizmi ayaklarımızın altına almak... İç ve dıştaki ilişkilerimizi hak ve halk üzere geliştirmek... Halklar arasındaki birliğe, beraberliğe ve kardeşliğe fitne ateşi taşıyan ve 3. Dünya Savaşı çıkarmak isteyenlere fırsat vermemektir.


Ahmet Maruf Demir 





#almanya #türkiye #millitakım #futbol

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder