Yükselen bir feryat var içinde. Ezilmiş bir halkın bağrından fışkıran tomurcuk, kök salmakta toprağa. Medeniyetler beşiğinde, İstanbul’da. Köhnemiş ideolojiler, deniz gözlerini köreltmiş bir şehrin. Savaşmadan yıkılan tarih var şimdi Fatih’te, sur dibinde…
Sırtlarından vurdukları fikirlerin kanlarını karıştırıyor çaylarına, sırtlanlar. Ve sırtlanlara, çakallara inat yeni terlemiş bıyıklarından utanmadan asli formuna getirebilmek, islambol’u solumak için kızanlar (erkek çocuklar), terleriyle yağladıkları kazıklardan gemiler yürütüyor hâlâ, nefes aldıkları kadarıyla!
/Mıh gibi çakıyorum şimdi soğuk betona bedenimi. Damarlarımdan süzülen kanlarda yüzdürün kutsanmış ruhumu. Binen binsin dört kollu salıma, duysun çağlar ve nesiller sesimi/
Namazlardan sonra şehadeti arzulayan şahitler, kıskandırıyor tacirleri! Cennet karşılığında satışa çıkarılmış canlar; pazar kurulmuş, halk toplanmış.
Her şey olması gereken yerde... Gök beyaz, yer beyaz. Bir şey eksik kalıyor tabiatın kompozisyonuna inat!
Biz gençler, gelecekler,
tekerleğinize çomak sokanlar yani;
ufkumuz uykularınızı kaçıracak!
…Metiiin!
Yarım kalmış şiir…
23.Şubat.2015
Şubat, Her Müslüman'ın Yüreğinde / Ahmet Maruf Demir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder