20 Ekim 2020 Salı

Erdoğan: "Topyekün Bir Eğitim Reformu Gerekiyor!"

Eğitim'de kapsamlı bir reformun olması gerektiğini düşünenlerdenim. Bu konuda söz konusu düşüncelerimi sözlü veya yazılı olarak birçok defa da ifade ettim.


Bu yüzden de Sayın Cumhurbaşkanımız'ın bu minvaldeki açıklamaları şahsen ben de büyük bir heyecan oluşturdu.


Çünkü bilinmektedir ki bir toplum ancak eğitimiyle şekillenir. Suyun yatağını bulması gibi yönünü bulur. Menziline varır. 


Tabi, kimileri için "bunca yıldır Sayın Erdoğan ve Genel Başkanı olduğu parti iktidardalar. Bu süre zarfında neredeydiler?" gibi tekdüze ve ezbere sorular da sorulacaktır.


Bu hususta da açık ve net olarak şunlar söylenebilir:


Kuruluş manifestoları otokratik olan devletlerin, kurucu iradesini yansıtan en büyük gösterge eğitim alanıdır.


Nitekim otokratik anlayışlara sahip yönetici kadroları kendilerinden önce ki yapıları dizayn ederken bunu hiçbir zaman kansız bir şekilde halletmemişlerdir.


Türkiye'de de durum bundan farklı olmamıştır. Cumhuriyet'in ilk yıllarında en büyük kıyımı eğitim ve eğitimcilerimiz yani alimlerimiz yaşamıştır.


Bu durumun neticesinde ise topluma sürekli korku pompalanmıştır. Haliyle mevcut statoku da bu vesileyle kendi vesayetçi anlayışının devamını sağlamıştır.

Bazı şeylerin değişimi zordur.


Hele ki Türkiye gibi kuruluş aşamasında geçmişini bir kenara itmiş; binlerce yıllık birikimini tahkir etme pahasına yüzünü bütünüyle batıya dönmüş; halka rağmen halkının bütün değerlerini hiçe saymış devletlerde ise bu çok daha zordur.


Çünkü bütün bunları başaran yönetimin zihniyeti devletin en ince kılcal damarlarına varıncaya dek yayılmıştır. Anlayışlarının sürekliliğini sağlayacak uygun kadroları büyük bir cesaretle oluşturmuştur. Öyle ki bu kadrolar gerektiği yer ve zamanda demokles kılıcı gibi muhaleflerinin ensesine çökmüştür. Sonuçta da bu kadrolar kendilerine, devrimlerine, tabularına, kutsallarına yönelik küçücük bir eleştiride kim bulunursa bulunsun sorgusuz sualsiz hemen onların cellatları kesilmişlerdir.


Dolayısıyla reform ihtiyacını dile getiren başta Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan olmak üzere; tabulardan arındırılmış, özgürleştirilmiş ve eleştiriye açık bir hale getirilmiş bir eğitim sistemini isteyen her kişi ve kuruluş desteklenmelidir.


Özellik eğitim konsundaki reform yukarıda da -üstünkörü- ifade edilen sebeplerden dolayı hiç kolay olmayacaktır.


Lakin çıkarı olan değil, bir davası olan er kişiler için bu durum imkansız da değildir!

2 yorum:

  1. 18 yıldır eğitimi düzeltememiş bir hükümetin desteklenecek bir tarafı kaldı mı Ahmet'ciğim? Son 5 yıldır Türkiye tekrar bir otokratik sistem içine girmiş durumda. Liyakat ve ehliyete önem vermeyen, varsa yoksa inşaat ve betona yatırım yapan bir iktidar var karşımızda.. Rüşvetin ve adam kayırmnanın en alasını aleni işleyen bir yapı var karşımızda.. Muhalefet edeni, nasihat edeni kapı önü eden,eleştiri yapanı hain ilan, kendi bildiklerinden şaşmayan (birşey bildikleri de yok hani), kibrinden burnunun önünü görmeyen bir hükümet var..

    Çocukluk arkadaşı Ahmet Taşgetireni, dava arkadaşı Abdurrahman Dilipak'ı, beraber yola çıktığı bir sürü partili arkadaşının eleştirilerine tahammül edemeyen, "tek adam"lığa oynayan biri var karşımızda..

    Eğitim derdi onun için herhalde en son gelecek bir konu.. Tıpkı Kür Meselesi gibi bir konu.. Sıra gelir mi? Gelir diyorsan, yanılıyorsun kardeşim.

    Allah'ın rahmet ve bereketi inanan insanlar üzerine olsun.

    YanıtlaSil
  2. Öncelikle yorumunuz için teşekkür ederim.

    Eleştiri konusu ettiğiniz hususlarda ise sizin kadar kötümser ve karamsar değilim. Bu ülkede yine bu iktidar döneminde onca badire ve kaosa rağmen güzel işlerin yapıldığını düşünüyorum.

    Yiğidi öldürmek ama hakkını yememek gibi bir deyimimiz var malum.

    Bu minvalde eleştiri konusu edilmesi gereken durumlar olduğu gibi takdir edilmesi gereken gelişmeler de oldu ve olmaya devam ediyor.

    Bütüne baktığımda ise bu güzel işlerin çok daha fazla olduğunu görüyorum.

    Güzel işlerin çoğalması duasıyla...

    Saygılarımla.

    YanıtlaSil