Kuran Kılavuzu - Mutlak Gerçeğin Sesi / Murat Sülün

Kitap Kardeşliği, ikinci yılında ilk buluşmasını ve bu bağlamda ilk kitap okumasını gerçekleştirdi. İlk yıl biraz dağınık okumalar yapsak dahi özellikle sekülarizm ve modernizm üzerine eleştirel yaklaşım takınan kitaplar üzerinde durmuştuk. İkinci yılımızda ise biraz daha derli toplu bir okuma yapmak isteğimizden dolayı kitaplarımızı alanlara ayırma ihtiyacı hissettik. Kuran, Hadis, Tarih, Biyografi ve Edebiyat başlıklarına ayırdığımız bu alanların her birinde de üç kitap tercihinde bulunduk. Her alanda üç kitap okuyarak o alana bütünüyle hakim olamayacağımızın farkında olarak, en azından kısa vadede de o alan ile alakalı bir fikrimizin olmasını arzuladık.

Bu sebeplerle Kitap Kardeşliğimiz ikinci yılındaki ilk alan okumasını Kuran alanında yaptı. Kuran alanında okuduğumuz ilk kitap ise Murat Sülün'ün Kuran Kılavuzu-Mutlak Gerçeğin Sesi kitabı oldu.

Kitap üç bölümden oluşuyor. İlk bölümde teknik/kavramsal meselelere değinip ve birazda ne oluyoruz?!  dedirtiyor. Kelami tartışmalarında odağında olan "Kuran'ın dili" meselesinden tutunda, Vahiy, Melek, Peygamber kavramlarına varıncaya dek birçok konu üzerinde durulmuş. Kimileri için teferruat derecesinde kabul görecek olan Kuran vahyi ayetlerin cem edilmesi mevzusu da biraz kafa karıştırıcı yönüyle işlenmiş. Yine bu bölümdeki, "Hak Tealanın İlmi" başlığı altında değerlendirilen hususlar kimi okuyucu için ağır gelebilir. Tartışma yaratacak veya kafa karıştıracak muhtemel bu ilk bölümde, unutulmaması gereken yegane şeyin, Kuran vahyinin, yaşanılan bir zamanın ve mekanın içine aktığı gerçekliğidir. Bu gerçeklik aklımızın bir köşesinde durduğu sürece de, kitabın mezkur bölümünde işlenen detayların olasılığı bizleri şaşırtmayacaktır. Bu nedenle de Kuran Vahyine, isabetli bir tarzda yaklaşmamıza vesile olacaktır.

İkinci bölüm de, "Kuran Nasıl Okunur?" sorusu üzerinde durulmaya çalışılmış. Vahye, doğru bir yaklaşım noktasında toplum olarak hiç de iç acıcı konumda olmadığımız hepimizin bildiği bir hakikat! Yazar da malumu olduğu üzere bu derdi, oluşturduğu alt başlıklar altında anlatmaya çalışıyor. Vahyin muhatabının, tipik bir Kuran okuması yapmasından ziyade; bir anlam arayışına haiz olması gerektiği üzerinde duruyor. Bu anlam arayışının en doğru bir şekilde yapılması için de örneklendirmeler de bulunuyor. Temel İslami Bilimlerin Kuran'la İlişkileri üzerinde de durulduğu bu bölüm de, tefsir alanında çalışma yapmak isteyenlere yönelik önemli fikirleri barındırıyor.

Kuran'da Neler Var? sorusunun sorulduğu başlıkta, kitabın üçüncü bölümünü oluşturuyor. Kuran'da her şey var mıdır ya da Kuran her şeye şifa mıdır? sorularına yerinde cevapların verildiğini düşündüğüm bu bölümde yazar, ikinci bölümdeki bazı başlıklarla da irtibatlı konuları işliyor. Vahiyle muhatap olmuş kişilerin pratikteki davranışlarının nasıl olması  gerektiğini salık veriyor. Kuran'ın Ana Konuları olan Allah, Peygamber, Tabiat, Din Ve Ahiret'in de detaylıca işlendiği bu bölüm de, Kuran ayetleri arasında bir hiyerarşi olup olmadığına da dikkat çekiliyor.

Ez Cümle;

Gelenekçiliğin baskısı altında kalmış okuyucu tarafından kimi yerler anlaşılmayı zorlaştırsa da, genel anlamıyla kitap okunmayı hak ediyor. Kuran'a yaklaşım açısından farklı bir perspektif sunan kitap, özellikle ikinci bölümüyle bir yol işarete görevi üstleniyor. Vermek istediği mesajı olabildiğince güçlendirmek isteyen yazar, aynı zamanda bir siyer bilgisi de veriyor. Hem İslam karşıtlarının kafa bulandıran sorularına hem de ayetlerin kimi görüşlerdeki zorlama yorumlarına içeriden bir sesle yanıt arayan kitap bir teşekkürü hak ediyor.

Yazının tanıtım videosunu https://www.youtube.com/ahmetmarufdemir kanalımızdan izleyebilirsiniz.