31 Mayıs 2015 Pazar günü İstanbul Fatih'de gerçekleşen Mavi Marmara / Özgür Kudüs Yürüyüşüne D.Bakır Radyo Selam ve D.Bakır İHH'nın katkılarıyla yaklaşık 40'a yakın kardeşimizle bizlerde katıldık.
30 Mayıs Cumartesi sabahı D.Bakır'dan hareket ederek başladığımız bu hayırlı ve bereketli yolculuğumuzun ayrıntılarını sizlerle paylaşmadan önce, öncelikle bu kervanın oluşmasına ön ayak olan, bizlere katkı sunan ve özellikle de genç/öğrenci kardeşlerimizin yol harçlığına sponsor olan kurum, kuruluş ve şahısları zikretmek ve teşekkürlerimi göndermek istiyorum. Ki her ne kadar özellikle, vurgulaya vurgulaya isimlerimiz gizli kalsın demelerine rağmen!
Kendilerinden özür dileyerek...
Kurum ve Kuruluşlar olarak; İHH Genel Merkez'e, D.Bakır İHH ve Başkanı Yılmaz Cebe'ye ve D.Bakır İHH adına bu yolculuğa katılım gösteren Gülhan Sanır'a... D.Bakır Islah-Der ve Değerli Başkanı Mehmet Şah Efe'ye... D.Bakır Radyo Selam Ailesine ve Programcılarına; başta Recep Doğru olmak üzere Zeynep Ocakhanoğlu, Ömer Semerci, Ömer Arslan ve Mustafa Yusuf'a... Şirket, iş yerleri ve sahipleri olarak; A.Dere Giyim'e, Çağdaş Yapı Market'e, Mermer Ticaret'e, Kadir Baharat'a, Yusuf Amedi Nakış Atölyesine, Önder Akboğa'ya ... Mavi Marmara Gazisi Çelebi Bozan'a... Serdar Polat'a, Mehmet Ülsen'e, Özgür Kartal'a, Faruk Demir'e, Seher ve Fethi Demir ailesine, Saadet Yıldız'a, Elif Nur Dilek'e, Mahmut Bozan'a... Bu yolculuğa çıkmamızda bize güven veren ve destek olan Özgür-Der'e ve Özgür-Der D.Bakır Şube Başkanı Murat Koç'a, Sevgili Serdar Bülent Yılmaz'a... Kendi imkanlarıyla bizlerle beraber olup bu hayırlı yolcuğa katılan iyi insanlara... İsmini varsa unuttuğum tüm dostlara... Maddi ve manevi her türlü desteği her an bizlerden esirgemeyen ağabeylere, ablalara sonsuz kere sonsuz teşekkürler... Allah razı olsun. Rabbim hayırlarınızı bereketlendirsin. Ebeden ve daimen eyvallah!
30 Mayıs Cumartesi günü sabah saat: 08:30 civarı D.Bakır'dan hareketle başlayan yolculuğumuz bu yolculukta bizlere eşlik eden Yakup Balı Hocamızın hayırla, bereketle geçmesini niyaz ettiği sefer duasıyla başladı. Daha sonrasında ise şahsım tarafından bu yolcuğumuzun amacını, yolculuğumuzda planladığımız ve gerçekleşmesini arzu ettiğimiz programları açıklayıcı kısa bir konuşma yapıldı.
Planladığımız ve gerçekleşmesini arzu ettiğimiz programlarımızın ilk etabını Kayseri oluşturuyordu. Kayseri'de ilk olarak Mavi Marmara Kayseri'li Şehidimiz Furkan Doğan'ın kabrini ziyaret etmeyi... Daha sonrasında Özgür-Der gençliğinin bizler için hazırladığı Kayseri'deki kardeşlerimiz ile erkekler ve bayanlar ayrı olarak tanışma ve akşam yemeği programına iştirakte bulunmayı... Mavi Marmara Kayseri'li gazimiz Ahmet Aydan Bekar'ın sohbetinden faydalanmayı... D.Bakır Radyo Selam programcıları olarak kardeş frekans Kayseri Furkan Radyo'da Sevgili Mehmet Keser ile özel bir program gerçekleştirmeyi arzuluyorduk.
Rabbimize hamdolsun ki Kayseri ile alakalı arzuladığımız bu programlarımızın eksiksiz hatta misliyle ve dahi güzel geçti. Kayseri programımızın bu şekilde geçmesini sağlayan ve harika bir misafirperverlik de bulunan başta Fatma ve Faruk Kurt ailesi olmak üzere sevgili kardeşlerim Mehmet Emin Kaçmaz, İsmail Hamza Şat, Barış Süslü, Erdi Deniz, Muhammed Furkan Dilek, İmran Sena Kayabaş, Elif Nur Dilek'e ve ismini yazmayı unuttuğum tüm dostlara tek tek teşekkürler. Tevafuk orada bulunup da bu programları oluşmasında/oluşturulmasında yoğun emeği olan Zeki Dilek'e de ayrıca teşekkürler... Allah razı olsun hepsinden. Rabbim hayırlarını bereketlendirsin. Ebeden ve daimen eyvallah!
***
Şehidimiz Furkan Doğan kabri başından bir kare. Yolculuğumuzda bizler ile beraber olan D.Bakır İHL öğrencisi Mustafa Ülsen kardeşimiz şehidimizin kabri başında bizlere Furkan Doğan'ı anlattı. Bu anlatım sırasında kafiledekiler duygu dolu anlar da yaşadı.
Kayseri'deki kardeşlerimizin bizler için hazırlamış oldukları akşam yemeğinden bir kare.
Kayseri'deki bayan kardeşlerimiz ile yolculuğumuza iştirak eden bayan kardeşlerimizin buluşmasından sonraki bir kare.
Kayseri'de akşam namazından bir kare.
Kayseri'deki akşam namazından sonra Mavi Marmara gazimiz Ahmet Aydan Bekar'ın etkili ve duygu dolu sohbetinden bir kare.
D.Bakır Radyo Selam ailesi olarak konuk olduğumuz Kayseri Furkan Radyo/Mehmet Keser'in özel programından bir kare.
Kayseri'deki bu güzel ve dolu dolu geçen programlarımız için vermiş olduğumuz 3 saatlik bir molanın ardından 30 Mayıs Cumartesi 21:30 sularında tekrardan Mavi Marmara / Özgür Kudüs Yürüyüşümüze devam ettik.
Tabi bu kez sayımız Kayseri'den de bizlere katılan kardeşlerimiz ile biraz daha artarak...
***
Hem D.Bakır-Kayseri hem de Kayseri-İstanbul arasında otobüs içerisinde etkinliklerimiz ise şu şekildeydi. Bu yolculuğumuzda bizler ile beraber olan Hamit Dilek'in esprili dille anlattığı hikayeler ve yaşamındaki ibret dolu anılar yolculuğumuza ayrı bir tat katarken, Yakup Balı Hocamızın Kehf Suresi bağlamın da Ashab'ı Kehf kıssasını anlatması yolcuların çoğunun genç olması hasebiyle ayrı bir bilinç kazanılmasına da vesile oldu.
Kayseri-İstanbul arasında ise sözü bu kez Mehmet Ülsen Hocamız alarak Asrı Saadet ve günümüz gençliği arasında farklara kısaca değindikten sonra sunumunu ayet ve hadisler bağlamında hayattan enstantaneler sunarak bitirdi.
Hocalarımızın sunumları arasında ise şiirler, marşlar, ezgiler söyleniyor, yolcular tanıtılıyor, kendileri ile hasbihalde bulunulup yolculuk adına düşüncelerini paylaşılması isteniyordu. Yolculuğumuzun ilk günü bu şekilde süren etkinlikler ile artık yavaş yavaş sona eriyordu.
***
Yolculuğumuzun ikinci günü ise 31 Mayıs Pazar günü sabah saat: 09:30 civarında İstanbul/Fatih'e varmakla başladı.
Otobüsümüz İstanbul/Fatihe ulaştıktan sonra Fatih Cami yakınlarına park etti. Bizler de böylece akşam gerçekleştirilecek olan programa bir hayli zaman olduğu için öncelikle Fatih Camini dolaşma imkanı yakaladık. Şehit Metin Yüksel'in şehit edildiği yeri her ne kadar genç kardeşlerimize göstermek istediysek de tadilat dolayısıyla buna imkan bulamadık. Bir müddet daha Fatih Cami ve çevresinde gezindikten sonra Özgür-Der genel merkezinde, İstanbul Özgür-Der'den genç kardeşlerimizin misafirperverlikleriyle sabah kahvaltımızı gerçekleştirdik.
Sabah kahvaltısında bir kare:
Kahvaltıdan hemen sonra ise Grup Yürüyüş'ün solisti ve Bahar albümüyle de gitarının her teline ümmet coğrafyasından bir nida ekleyen direniş münadisi Mehmet Ali Aslan ile de hasbihal etme fırsatı yakaladık.
Mehmet Ali ASLAN'ın bizler ile beraber olduğu bir kare:
Bir müddet sonra da Haksöz Dergisi Editörü ve Gaz. Yazar Kenan Alpay'da bizleri ziyarete gelerek sohbetimize renk kattı.
Kenan Alpay'ın bizler ile sohbetinden bir kare:
Özgür Kudüs Yürüyüşümüz kapsamında, erkekler İstanbul Merkez Özgür-Der'de kahvaltılarını yaparken bayanlar ise Haksöz/Ekin Yayınlarında kahvaltılarını yapıyorlardı.
Kahvaltılarımızın ardından D.Bakır'dan gelen misafirleri ile sohbet eden Kenan Alpay ve Mehmet Ali Aslan'dan bir müddet sonra da bayan kardeşlerimize kısa bir sunum yapmak üzere Araştırmacı-Yazar Hamza Türkmen Özgür-Der/Haksöz'e teşrif etti.
Hocalarımızın hem bayan hem de erkek kardeşlerimiz ile ayrı ayrı gerçekleştirdikleri bu kısa sohbetlerin ardından saat:16:00'da bayan kardeşlerimiz için Yazar Gülsüm Peker Alpay ve Yazar Raziye Nur Özköse ile buluşulmak üzere bir program tertip edildi.
Erkek kardeşlerimiz ile de yine aynı saatte Gazeteci Yazar Adem Özköse ve Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya'nın da katılım gösterilmesi arzu edildiği bir sohbet planlandı.
***
Bu programlar tertip edildikten sonra...
Saat 15:30'ya kadar biz erkekler olarak SultanAhmed Camii, Ayasofya, Yere Batan Sarnıcı, Gülhane Parkı ve Eminönü gezerken, bayan kardeşlerimizde aslen D.Bakır'lı olan lakin Ünv. eğitimi için şuan İstanbul'da bulunan Kevser Demir kardeşimin refakatinde tarihi yer ve mekanları dolaştılar.
Kısa bir İstanbul gezisinin akabinde daha önce ahitleştiğimiz gibi erkekler Özgür-Der de, bayanlar ise Haksöz'de sunumlarını gerçekleştirecek olan hocalarını, Özgür-Der'in meşhur nohutlu pilavı ikramıyla beklemeye başladılar. Bu arada başta Isparta'dan gelen Ahmet Karabacak olmak üzere diğer illerden gelen ve Özgür-Der'e ziyarette bulunan kardeşler ile de tanışma ve muhabbet etme imkanı da elde etmiş olduk.
Isparta İlk-Der ve Isparta İHH sorumlusu Ahmet Karacak ve Ekin Yayınları Editörü Murat Ayar ağabeylerimle ile bir kare:
Saat:16:00'da ise yazarlarımız teşrif etmişlerdi artık. Yaklaşık bir saatlik güncele/gündeme dair interaktif bir şekilde sunumlar gerçekleşti. Olabildiğince samimi ve doğal bir ortamda gerçekleşen sohbetlerin özellikle gençleri bir hayli etkilediği gözlemlenebiliyordu.
Bu hoş ve samimi sohbetlerin/sunumların ardından ise yolculuğumuzun asıl amacını oluşturan ve Saat:17:00'de gerçekleşecek olan Mavi Marmara / Özgür Kudüs Yürüyüşü için hazırlıklara başlandı.
İHH tarafından gerçekleştirilen etkinlikte bir araya gelen topluluklar ile beraber bizler de Fatih Camii'nden Mavi Marmara şehitlerinin kabirlerinin yer aldığı Edirnekapı mezarlığına kadar yürüdük.
Yine bu yürüyüşe bizler ile beraber Mavi Marmara şehitlerinin aileleri ve yakınları, yurtiçi ve yurtdışı sivil toplum ve insan hakları örgütlerinin temsilcileri, kanaat önderleri, sanatçılar, gazeteciler, yerli ve yabancı aktivistler, Filistinli yetimler ve aileleri ile Filistin dostları da katıldı.
Bizim kortejimiz de bulunan Ekin Yayınları Editörü Murat Ayar'ın yönetiminde sloganlarımız şunlardı: "Yaşasın Filistin direnişi", "Mavi Marmara onurumuzdur", "Müslüman uyuma kardeşine sahip çık", "Gazze'ye, Halep'e direnişe bin selam", "Hamas'a, Ahrar'a direnişe bin selam", "Jı bo zalıma biji cehennem" Bı ruh, bı dem nefdıqe ya Aksa", "Berxedan jiyane, jiyan İslam'ê", "Katil ABD Ortadoğudan defol, Katil Rusya Kafkasya'dan defol", "Katil İran Suriye'den defol", "Suriye direnişi onurumuzdur", "Seyid Kutup, El-Benna Selam Olsun İhvan'a", "Hepimiz İhvanız, Hepimiz Mursiyiz"
***
Yürüyüşün son bulduğu Edirnekapı Mezarlığı'nda Mavi Marmara gemisinde hayatını kaybeden şehitlerin kabirlerinde dualar edildi. Duaların ardından diğer illerden gelen yada İstanbul'da bulunan sınırlı da olsa Radyo Selam dinleyicileri ile yüz yüze tanıştıktan ve kısa kısa muhabbetlerin ardından zamanımızın kısıtlılığından mütevellit otobüsümüzün bizleri beklediği yöne doğru dönmeye ve yürümeye başladık.
Yürüyüşten sonra bir kare.
Eylem Ejderoğlu kardeşimin notu " Abi yaniniza gelip selam veremesem de uzaktan görmek nasip oldu hemende fotografladim :) Ve yine yürüyüş sonrası korsan karesi:
Böylesine güzel, dolu dolu, samimi ve muhabbet dolu program(lar)dan sonra otobüsümüzün bizleri beklediği yere gelmiştik artık. Tabi Edirne Kapı Mezarlığına ilk gelen ekipten olmamız hasebiyle yada algıda seçicilikten olsa gerek sunucunun "Mavi Marmara iki günlüğüne ziyarete açıktır" cümlesini ilk işiten -daha sonra karşılaştığım durum itibari ile şaşıracağımdan- demek ki ben olmuşum!
Daha D.Bakır'dan yola çıkmadan önce İHH Genel Merkezi ile yaptığımız bir telefon görüşmesinde Mavi Marmara'yı ziyaret edebilecek miyiz? sorumuza, cevaben "şuan için öyle bir şey söz konusu değil. Ziyarete açılmayabilir. Programlar içerisinde yok" gibi cevaplar verilince doğrusu çok üzülmüştüm. Kendim için değil elbet. Genç kardeşlerim içindi bu üzüntüm. Çünkü daha önce "Sahi, Mavi Marmara Neyimiz Olur?" başlıklı yazımızda da değindimiz; Tam da burada, bu misyonun backgroundundan bihaber bir zihin dünyasına; bacası olan, dumanı tüten, dümeni dönen bir demir yığınına insanların hassaten Müslümanların bu ilgisini anlaması için, bu gemiye gösterilen ilgi ve alaka su üzerinde alakarga halinde olan bir demir kütlesine değil, o geminin alakarga halindeyken uğradığı saldırıdır. Bu saldırı sonucu gemi ashabının o demir yığınına dökülen kanlaradır. O kanların sahibi olan kahramanlaradır! Notunu düşmek gerekiyor." cümlelerinde olduğu gibi bir duruma ve bilinç kazandırmaya yönelik bir öneme haizdi. Bu ve benzeri nedenlerle böylesine bir ziyaretin gerçekleşememesi, 31 Mayıs gecesi yaşanan o anları yerinde görememek, o duyguları mekanında hissedememek haliyle üzüntü vericiydi. İşte tam da o anda sunucunun "Mavi Marmara iki günlüğüne ziyarete açıktır" cümlesi adeta kulaklarımda çınlamıştı. Artık bu dakikadan sonra ne yapıp ne edip otobüs şoförlerimizi ikna edip, firmamız ile yaptığımız antlaşmayı bir kenara bırakıp, kardeşlerimiz ile beraber o gemiye gitmeli ve özellikle de gençleri o gemiye bindirmeliydik.
Allah'a hamdolsun ki otobüs şoförlerimize bu talebimizi ilettikten sonra kendileri de bizleri kırmayınca otobüsümüzün seyrini Fatihten, Mavi Marmara Gemisinin demir attığı Sarayburnu'na doğru çevirmiştik. Bizler Mavi Marmara'ya doğru ilerlerken Mehmet Emin Kaçmaz kardeşimde otobüste bir başka Mavi Marmara gazimiz olan Recep Göker ağabeyimizle telefonda görüşüp kendisinden Mavi Marmara'ya gelmesini ve bizlere en azından çok fazla zamanımızda olmasa yaşananları ve tanık olduklarını anlatmasını talep ediyordu.
Hamdolsun. Bu talep de Recep Göker ağabeyimiz tarafında geri çevrilmeyip, bizler Mavi Marmara Gemisine vardığımız anda kendisi de arkamızdan aniden bitivermişti. Karakteri itibari ile kendisine arız olmayan bir durum bu!
Gemi'ye vardıktan sonra bir kare:
Hatırlarsanız yukarıda şöyle bir ara söz kullanmıştım: "-daha sonra karşılaştığım durum itibari ile şaşıracağımdan- " Merak edenler fotoğrafa dikkatli bakarlarsa geminin o gece sadece sanki bize tahsis edildiğini göreceklerdir. Evet. Kimse yoktu gemide. Sadece D.Bakır'dan bu yolculuğa çıkanlar, Kayseri'den bizlere katılanlar ve Malatya'dan gelip daha sonra D.Bakır'lı kardeşlerine dahil olanlar dışında o gece hiç kimse yoktu gemide! Sadece biz vardık. Ve "Gidin İsraillilere Söyleyin. Biz Muhammed Ordusuyuz! Geri Döndük ve Kudüs Yolunda İlerliyoruz!" diye haykırıp gecenin sessizliğini yırtan Recep ağbi vardı.
Recep Göker ağabeyin rehberliğinde hem gemiyi geziyor hem de özelde Mavi Marmara ve genelde ise Ümmet ile alakalı duygu ve düşüncelerini heyecanlı ve bir o kadar da duygusal anlatımıyla bilgi ve bilinç manzumesi elde ediyorduk. Rabbim kendisinden razı olsun. Şahitliğini kabul etsin.
Mavi Marmara gazimiz Recep Göker o gece yaşananları anlatırken, bir kare:
Bu hissiyatlar ile gemiden ayrılırken artık İstanbul'dan da ayrılmanın vakti yaklaşmıştı.
Geride tüy, tül ve bir yemin
şehadet vurgun gönüllerde
bir ukde gibi kalır işgalin
Kudüs şahididir.
Şahittir;
sabah namazı
ve melekleri Rabbin
Mavi Marmara / Özgür Kudüs Yürüyüşümüze ait son kare:
Yolculuğumuzda bizlerle beraber olan kardeşlerimiz:
1- Gülhan Sanır (D.BAKIR İHH)
2- Hatice Bakır (D.BAKIR İHH)
3- Recep Doğru (D.BAKIR Radyo Selam)
4- Ömer Semerci (D.BAKIR Radyo Selam)
5- Zeynep Ocakhanoğlu (D.BAKIR Radyo Selam)
6- Ömer Semerci (D.BAKIR Radyo Selam)
7- Mustafa Yusuf (D.BAKIR Radyo Selam)
8- Mehmet Ülsen
9- Yakup Balı
10- Hamit Dilek
11- Fırat Çuban
12- Akide Demir
13- Meryem Sena Bars
14- Mukaddes Güneş
15- Hüseyin Demir
16- Azad Efe
17- Bilal Acar
18- Mücahid Acar
19- Erhan Çiftçi
20- Muhammed (Mardin)
21- Tolunay (Mardin)
22- Özhan (Mardin)
23- Muaz (Mardin)
24- Aynur Karaçam (Nur Ay Hilal)
25- Hadiye Avcı
26- Zeynep Pınar
27- Muhammed İslam Kaya
28- Ümmet Kaya
29- Anne Kaya
30- Kübra Bakır
31- Meryem Bakır
32- Furkan Akınsoy
33- İrfan Tanrıverdi
34- Seca Bars
35- Mustafa Ülsen
36- Mehmet Emin Kaçmaz (Kayseri)
37- Barış Süslü ( Kayseri)
38- İmran Sena Kayabaş (Kayseri)
39- Muhammed Furkan Dilek ( Kayseri)
40- Süeda Kayabaş (Malatya)
41- Muhammed Kayabaş (Malatya)
42- Zeynep Ravza Bolat (Malatya)
Ey bu erkekleri doğuran analar! Ey bu kızları büyüten babalar! Selam olsun size ve şahit olsun mürekkep ve kalem bu dediklerime; bu yiğitler ve dahi tanıdığım nicesi öyle ahlaklılar ki ve öyle de iyiler!
Öyle kardeşler nasip olmuş ki bana, şeref olarak yeten.
Hamdolsun.




















Hiç yorum yok:
Yorum Gönder