Artık yeter!
Kimse kusura bakmasın. Bana, "çok naifsin, çok iyi niyetlisin" diyenleri yanıltacak şekilde ağır konuşacağım.
Çok insafsız ve merhametsiz bir eleştiri (denilirse tabi) yumağı ve dün yaptığıyla bugün söylediği çelişkisi içinde olanlar var. "(...) onlar asla sizden razı olmayacaklar" ayetinden mülhemle Müslüman görünümlü riyakarlar bunlar.
Seçim zamanlarında bilerek veya bilmeyerek Erdoğan'ı, AK Parti hükümetini yıkmak için Siyonizmin Türkiye'deki tezahürleri olan partilerin adaylarını desteklerler. Ama bugün, Gazze üzerinden duyar kasarak "Erdoğan'a çağrı da bulunuyorum" hadsizliğinde bulunurlar.
Edepsizler!
Siz, bizi, yıllar yılı olduğu gibi tarihin en önemli seçiminde Erdoğan'ı nasıl yalnız bıraktığınızı unuttuğumumuzu sandınız ulan. Böyle pervasızca saldırma hakkını kendinizde nasıl görüyorsunuz ha!
Ben bu midesizliği kaldıramıyorum. Nasıl bir karaktersizlik bunlarda ki onu da bir türlü anlayamıyorum.
E hadi... Cumhurbaşkanı adayınız, "Piro" diye desteklediğiniz adamın destekçileri "bizim Gazze diye bir derdimiz yok" diyor. "Onlar bizim kardeşimiz değil" diyor. Onlara bir tek laf etsenize şeref fukaraları... Ne oldu. Tıpanız mı yetmiyor?!
Ama Erdoğan'a gelince, "eleştiriye tahammül edemiyor" deyip her türlü hakareti etmeyi biliyorsunuz.
"Biz, size, şerefimizi, onurumuzu sırf Erdoğan gitsin diye sattık. Siz de en azından göstermelik dâhi olsa Gazze için bizim yanımızda olun. Bakın tabanımıza bu münafıklığımızı anlatamıyoruz. Açıklayamıyoruz. İki üç kişi bile olsa fitne işini iyi beceriyorduk. Ama artık onu bile yerine getiremiyoruz" diye bir cümle kursanıza.
Ama yok. Kuramazsınız. Kurmazsınız. Çünkü sizin derdiniz dün ekonomi olmadığı gibi bugün Gazze değil. Tıpkı dün Kürt halkının sorunları veya öteki meseleler değildi ki bugün farklı bir şey olsun! Varsa yoksa bütün kaşıntınız Erdoğan, Erdoğan, Erdoğan...
Niye?
Uyuyanları uyandırmaya çalışan bir tek uyanık kendisi o da ondan. Sürekli dışarıdan müdahalelerle olacak değil ya; eh, biraz da içeriden ve "bizden" görünümlü olanların, "bizim" kavramlarımızı kullanarak Erdoğan'ı yıpratma çabasına girişimleri de olmalı değil mi?
Anadolu çocuğu yer mi ulan bunları?! Siz bu insanları kendiniz gibi feraset, basiret ve hikmet yoksunu mu zannettiniz? Gelin, gelin... Topunuz gelin. Yedi düvel bir olup yine gelin. Berren ve behren ve cevven ile gelin.
Bütün dünya mazlumlarının ve mustazaflarının gür sesi olan; Gazze'nin onurlu direnişçileri ve izzetli halkının bile duasını alan Erdoğan'ı deviremeyeceksiniz. Yenemeyeceksiniz.
Sizden istenildiği gibi içi kan ağlasa, yüreği paramparça olsa ve gözyaşları dinmese dâhi, onu, ferasetsiz, basiretsiz ve hikmetsiz bir tavra asla itemeyeceksiniz.
Ekonomik pahalılığın kendisini biraz gösterdiği son yıllarda, neredeyse ömrünü bu halk için feda eden bir lidere seçim kaybettirecek şekilde kıvranma gafletine düşen sizler; seccade ulan seccade.. Ona basana kapı kapı dolaşarak oy isteyen sizler, şimdi o aklı evveliğinizle Erdoğan'ı perde arkasında verdiği mücadeleden çıkartacaksınız öyle mi?!
Perde önünde savaşa soktuktan sonra da halkını kendisine karşı kışkırtacaksınız ha... Siz de Acem Kurnazlığı, Ali Cengiz oyunları biter mi? Elbette bitmez. Ama bizde de hamdolsun, hergün kahrolsak dâhi o birgünün gelmesi için feraset, basiret ve hikmet bitmez.
Sabırla... Biiznillah.
Ahmet Maruf Demir

Tebrikler tam işin bam teli ne deginmişsiniz.
YanıtlaSil