Kafatasçı zihniyet her yerde aynıdır. Çünkü beslendikleri yer aynı kaynaktır. Türkiye'de ise bu zihniyet genellikle Türkçülük veya Kürtçülük olarak ortaya çıkmıştır.
Bu anlayışa sahip grup/örgüt/parti ya da kişiler özellikle kalabalıkların bir araya geldiği miting, futbol müsabakası, konser gibi alanlarda yaşanacak bireysel/fevri ama olumsuz bir durumu/saldırıyı hemen halkların geneline, milliyetçilik damarlarına basmaya tahvil ederler.*
Kendilerine alan açmanın, oy toplamanın bahanesiyle ülkenin huzurunu kaçırmayı hiçe sayarlar. Bir kaza kurşunundan binlerce kayıplı sokak çatışmalarını başlatmak onlar için hiç önemli değildir. Kim ölmüş , kim yaralanmış, kime saldırı yapılmış, kimin arabası taşlanmış umurlarında değildir.
Nitekim, yüzyıla yakın tarihi geçmişe sahip tek tipçi bu zihniyet, son yıllardaki seçim dönemlerinde halkları karşı karşıya getirmenin mizansenini uygulamaya başladığını görüyoruz.
Filistin, Kudüs, Mescidi Aksa... Coğrafyamızdaki işte bu tek tipçi kafa yapısının asıl müsebbibi olan işgalci İsrail'den de yıllardır aynı şekilde acı çekiyor. Irkını, kavmini, aşiretini ve en sonunda kendini üstün görme anlayışının baş mimarı olan Siyonizm ideolojisine sahip İsrail'de, hükümet kim olursa olsun sıkıştıkları her vakit çareyi Müslümanların mabetlerine saldırmakta buluyor. Bugün Mescidi Aksa'da yaşadıklarımız bütün bunların aslında özetidir.
Bu yönüyle işgalci İsrail Devleti'nin mevcut hükümeti, belli ki Müslümanları kışkırtıp karşı saldırılar oluşturmayı amaçlıyor. O andan itibaren de İsrail halkını konsülide ederek, karşıtlarından gelebilecek saldırılara karşı kendilerini kurtarıcı olarak öne sürmek istiyor.
Tıpkı şuan, Kürtçülük ve Türkçülük Siyonuna sarılıp, "biz olmasak Kürtleri yok sayılacak" ya da "biz olmasak Türkler yok olacak" siyasetini güderek oy palazlanan partiler gibi...
Ama artık yemezler.
Ülkemizde ki Kürtler, Türkler ve diğer etnik halkların uyandığı gibi, işgalci İsrail'de de büyük çoğunluk mevzuyu çakmış durumda!
Haftalardır işgalci İsrail'de mevcut hükümet bir yasa tasarısından dolayı protesto ediliyor. Ki mevcut hükümet bu protestoları bitirmek için ne yaptıysa da bir türlü durduramadı.
Şimdi de amaç belli... Mescidi Aksa'ya saldırarak aslında yapmak istedikleri şey Müslümanları kışkırtıp, bir şekilde işgalci İsrail'den intikam almalarını sağlamak.
Biraz öncede ifade ettiğim gibi...
Kim ölmüş, kim yanmış, kimin evine ateş düşmüş bu kafa yapısına sahip olanlar için hiç önemli değil. Önemli olan karşıt saldırılar oluşturup ardından kendilerini tabanlarına karşı her zaman Mehdî/kurtarıcı olarak göstermeyi başarabilmek!
Ülkemizde Türküyle, Kürdüyle, Zazasıyla, Arabıyla, Ermenisiyle bütün bu halkların, seçim sürecinde yaşanabilecek kışkırtmalara karşı uyanık olmaları ne kadar önemliyse; Filistin'deki Müslüman kardeşlerimizin de çekilmek istedikleri tuzaklara yönelik -üstüne basa basa söylüyorum- özellikle bu süreçte çok ama çok uyanık olmaları gerekiyor.
Çünkü işgalci İsrail'deki mevcut hükümete karşı sokak protestoları zirve yapmış bir durumda... Bu nedenle oradaki Müslüman Kardeşlerimiz sabrederler ise eminim ki böylesine bir zeminde Rabb'imiz onlara çok daha hayırlı bir akıbet nasip edecektir.
Tabi aynı uyarı bizler içinde geçerli. Sonuçta bizler de tarihimizin en önemli seçimine gidiyoruz.
Siyonizmin kötü bir taklidi olan tek tipçi, kafatasçı ve bu ülkede Kürt sorunu, başörtüsü yasağı, ülke kaynaklarının cunta yönetimlerde toplanması gibi birçok sorunun doğmasına sebep olan partilerin tuzaklarına, kışkırtmalarına karşı sabır göstererek uyanık olmalıyız.
Eskaza bu zihniyete sahip partilerin yönettiği bir ülkede babalarımızın yaşadığı aynı akıbeti bizlerin de yaşayacak olma ihtimalini metanetli bir şekilde aklımızdan hiç ama hiç çıkarmamalıyız.
Kimi fonlanmış haber kanallarının, bazı abartılı anket şirketlerinin, bir hayli fazla paralı sosyal medya trollerinin yalanlarının meydanlarda yavaş yavaş artık ortaya çıkmasıyla; Sn. Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan'ın ve AK Parti iktidarının artık son seçimi balonlarının sönmeye yüz tutmasıyla ülkeyi kaosa sürüklemek isteyecek olan bu zihniyete asla fırsat vermemeliyiz.
"Muhakkak Allah sabredenlerle beraberdir." Bakara/153
Dipnot:
*Son günlerdeki Bursaspor ile Amedspor arasında oynanan maçta yaşananlar ile sonraki gelişmeler ve İyi Parti İstanbul İl Başkanlığına kaza kurşununun isabet etmesi gibi olaylar bunlara örnek verilebilir.
Ahmet Maruf Demir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder