22 Aralık 2021 Çarşamba

Sistem Değişimi Üzerine Vuzuha Kavuşturulması Gereken Asırlık Soru: Haram Olan Riba Mı Yoksa (Ribh) Faiz Mi?

Bankacılık sisteminin henüz insan hayatına girdiği dönemlerde bu konuya el atan ve sistem üzerinde fikir üreten alimlerden biri de El-Menar Mufessiri Muhammed Abduh'tur. 


Nitekim onun Hocası da ismi birçok kesim tarafından -iyi ya da kötü- tartışılan Cemaleddin Efgani'dir.


Her ikisi de Sultan Abdülhamid Han döneminin ilim, fikir ve kısmen siyasi figürleri olmayı başarmışlardır.


Özetle; İslam'ın evrenselliğine dikkat çekerek, çağın ve mekanın gereksinimlerine göre hareket edilmesini salık verirler. Bu sebepledir ki yenilikçi hareketin öncüleri olarak anılırlar.


Özellikle M. Abduh, bu konularda fikir üretip ve gelecekte İslam dünyasının geç kalmanın pişmanlığını yaşamaması için hâlâ bile tartışılan konuları daha o gün büyük bir cesaretle gündemine almıştır. Tartışmış ve dönemin siyasi aktörleri ile de paylaşmıştır.


Faiz de bunlardan biridir. M. Abduh ve onun öğrencisi Reşid Rıza El-Menar tefsirinde, ilgili ayetler ışığında bu konuyu büyük bir titizlikle işlerler. Ve sonunda Allah'ın yasakladığı şeyin aslında cahiliyye dönemindeki Riba olduğunu söylerler.


Fazlurrahman'da hemen hemen aynı görüştedir. O da: Kur’ân’da yasaklananın ribâ olduğunu; câhiliye dönemindeki anaparanın, tefeci bir yöntemle kat kat katlandığı (ed‘âf-ı mudâafe) sistemidir, der. Anaparanın kat kat artırılması işleminden dolayı ribânın adil bir ticari işlem türü olduğunu reddederken, diğer yandan da ticâri kârı mubah sayarak vurgunculuk yerine iş birliği ruhunu teşvik eder.


Elbette faiz, riba yahut bankacılık sistemi hakkında yazan, çizen ve tartışan sadece onlarda olmamıştır. Daha birçok âlim İslâm dünyasının kalkınması, çağı yakalaması ve Emr-i bi'l ma'rûf ve nehy-i anil münker (الأمر بالمعروف و النهي عن المنكر) gereği çalışmalarda bulunmuşlardır.


Eminim ki sonraki süreçlerde de faiz özelinde bu tür konular 150 yıldır tartışıldığı gibi tartışılmaya devam edecektir. Bu sebeple ben de haddimi aşmayarak, konuyu uzmanlarına bırakıp naçizane şu yorumda bulunmak istiyorum:


Malum. Bankacılık sistemi artık hayatımızın bir parçası. Neredeyse hiçbirimiz nakit para taşımıyoruz. Evde paramızı saklamıyoruz. İş yerlerimizde kasalar bulundurmuyoruz. Maaşlar vs... Bütün bunları bizim yerimize tek bir kurum yapıyor. O kurumun adı da banka oluyor.


Peki bu banka dediğimiz kurum bütün bunları bizim adımıza yaparken, bankada tuttuğumuz -bir dakika dahi olsa- o paramıza hiç karışmıyor mu? O para üzerinden kendine kâr sağlayacak hiçbir işlemde bulunmuyor mu?


Hepimiz biliyoruz ki son kuruşuna kadar o parayı kendi çıkarı için kullanıyor. Ve dâhi kâr elde ediyor. Bizlerde M. Abduh ve Fazlurrahman gibilerinin daha o günlerde tartışmaya açtığı ve atı alan Üsküdar'ı geçecek uyarısında bulunduğu gerçeğini -Allah daha iyisini bilir ya- kanaatimce hâlâ bile ıskalamaya devam ediyoruz.


Niyetim heleki böylesine hassas bir konuda ahkâm kesmek değil. Sadece sesli düşünüyorum.


Demem o ki kur veya kur farkı denilen şey zaten vardı. Bu var olan kahrolası şey her neyse de bugüne kadar hep başkasının parası üzerinden gerçekleşiyordu.


Yani kapımızın önünde bir arabamız olduğunu düşünüyor ama nedense hep o arabayı başkasının kullandığını görüyorduk.


Öyle değil mi? Yoksa meseleyi ben mi yanlış yorumluyorum.


Son kertede;


Bir buçuk asır öncesinden İslam dünyasında tartışılan, üretilen ve o günün siyasi kesimlerine sununlan ekonomi modeli bugün Sn. Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul gördüğünü ve arabanın sahibi kimse artık direksiyona da o geçsin istendiğini düşünüyorum.


Ahmet Maruf Demir






1 yorum:

  1. Aynen yorumleriniza katılıyorum.Ben banka sisteminde hep uzak durmuş bir vatandas olarak günümüzde Altin ve vsyer yükselirken vatandasin borcu bu yondeyse daha fazla zarardalar yani günümüzün modern tefecileri diye biliriz . Vatandas bankadan almis olsa bankanin koymuş olduğu sinir belli en azinda yükselmiyor. Afiniza sığınarak diyorum tüm yorumu okuyanlara kendi fikrimdir. Tabi ki bunu söylerken de kendimize kilif uydurmuyoruz . Rabbim her daim helaliyle ruziklandirsin bizleri

    YanıtlaSil