"İçimde depremler oluyor. Dışarda siren sesi var."
Hayır! Bu şarkı böyle sürmemeli. Şimdi, şurada bitmeli. Biraz dinlenmeli. Ve çokça dinlemeli.
Şarkıların ve sirenlerin sesini kesmeli. Sessizliğin sesini artık işitmeli. Acının, acziyetin ve çaresizliğin hıçkırıklarına kulak vermeli.
Yürüyorum. Ve bunları düşünüyorum.
Söyleyeceklerim var ki daha.
Fakat o da ne?
Yolun sonuna geliyorum.
"Durun kalabalıklar!" diyorum.
"Bu cadde çıkmaz sokak..." mısralarına takılıyorum.
Bir kez daha tıkanıyor ve kalakalıyorum.
Dönmeli miyim?
Dört katlı dizelerin en üstündeyim. Aşağı bakarsam uçurum. Yukarı bakarsam boşluk.
Her afet anında beraberliğimizi bozan bu iğrenç zihniyeti ezip de geçeyim!
İçimde depremler. Dışarda kin ve nefret tohumu var. Dağıtılan. Toprak yerine dağa, taşa savrulan.
Hayır! Bu şarkı böyle değildi. Bunu ben de biliyorum. Milyon adet güzelliği görmeyenlere kızıyorum.
Kötücül sözler yankı yapıyor her musibette; her zelzelede, her selde, her şiddette.
Güzelim ülkemde!
Benim iman dolu göğsüm çağlıyor. Aşıyor koca dağları da bir türlü dağıtamıyor bu kirli ve puslu havayı.
Yüreğim işte! Her seferinde asıl buna yanıyor.
Yenik düşüyor milyon âdet iyilik, bir-iki kötülüğe. Kötülere. Kötü zihniyet ve sözlere.
Hem de ne yazık ki -sözde- iyi bildiklerimiz eliyle!
Bilinçsizce!
Oysa iyinin umurunda o kötü hiç olmasa. İyi, o kötüyü hiç takmasa. İyi, kendince kötülüğü temizlemek adına onu hiç muhatap almasa.
Sürekli güzelliğin ırmağına koşsa. Sürekli güzelliğe kulaç atsa. Sürekli güzelliğe dalsa ve çıksa. Sürekli güzelliği yaysa.
Kötü, o an istediği kadar zırvalasa. Kötü, o an istediği kadar saçmalasa. Kötü, o an istediği kadar zehrini boşaltsa. Kötü, o an kussa, kussa, kussa.
Ne yapabilir ki iyilerin ve iyiliğin karşısında.
Kendi çamurunda boğulmaktan başka!
AK Parti Bağlar İlçe Başkanı
Ahmet Maruf Demir

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder