25 Aralık 2016 Pazar

İmam Hatip Okulları Ve Müfredat Meselesine Dair

Bu ve daha birçok konu hakkında mesaj yoluyla ne düşündüğümüzü merak eden gençler var. Üzülerek belirtmeliyim ki ben de aynen onlar ile aynı duyguları taşıyorum.

Hep kahır, hep hayal kırıklığı...

Gelelim tartışma konusu olan meseleye ve ne düşündüğüme...

İslamoğlu'nun İmam Hatip okullları ile alakalı çıkışını ben de gördüm, okudum. İlk aklıma gelen, kendisinin de sürekli örnek verdiği; "bir torba pirinçten bir taş çıķtığı için bütün torbayı dökmememek gerek..." örneği oldu.

Hocanın kastetettiği meselde haklılık payı olmasına reğmen genellemeci ve kesin tavrı iç acıtıcı olmuş. Gerçi, kendisi sonradan yapmış olduğu açıklama ile kastının o olmadığını ifade etse de paylaşımına binaen okuyucu olarak şahsımda da uyandırdığı algı bu şekilde oldu maalesef!

Evet, haklılık payının olduğunu da belirtmiştim. Hatta eksik olduğunu da söylemeliyim. Çünkü sadece İmam Hatip Okullarımız değil; tüm eğitim sistemimizin müfradatında sıkıntı var. Fakat böyle olmasına rağmen bu eğitim sistemi, özellikle de İmam Hatip okulları; kendisi gibi birini yetiştirmeyi başarmıştır! demeyi de eklemeliyim.

Sadece kendisini de değil elbette. Başta Reis-i Cumhur olmak üzere bir çok aklı selim bürokrat ve ilim, bilim adamı ve daha nicesi... Son yıllarda değişen konjöktörle beraber gelişen İmam Hatip'lerimiz ve bu minvalde ümmet duyarlılığı artan gençlerimizi saymıyorum bile!

Bundan dolayıdır ki İslamoğlu Hocanın yapmış olduğu paylaşım iç acıtıcı olmuştur. Tabi bir de sürekli İmam Hatip ve İmam Hatip'lileri bir kaşık su da boğmak isteyenlerin eline koz veren bir paylaşım olması hasebiyle de hepimizi üzmüştür.

Nacizane kanaatim cümle şu şekilde de oluşturulabilirdi:

"İmam Hatip Okulları müfradatının olanca sorununa karşın toplum olarak çok değerli şahsiyetlerimiz yine bu okullardan yetişti. Eyvallah. Lâkin, DAEŞ gibi Sünnilliği, Haşd-i Şabi gibi Şiiliği, Kemalistler gibi Atatürkçülüğü, Solcu/PKK'liler gibi Marksist/Lenistliği kullanan örgütlerin büyümesini engellemek için başta İmam Hatip Okulları olmak üzere tüm eğitim sistemimizi ve bu eğitim sisteminin yetiştirdiği öğretmenleri gözden geçirmek hepimiz için iyi olacaktır..." tarzı bir cümle daha anlamlı olurdu diye düşünüyorum.

Böyle olduğu için ki zaten bu sorunlu müfradatın açığından faydalanan art niyetli, öğretici ve eğitimci aslında öğütücü ve eğriltici, talebeyi kendi zihin dünyasına göre yetiştiriyor, yetiştirebiliyor.

Bu mevzu ile alakalı olarak yeri gelmişken söyleyeyim; gençler şunları da sormuyor değil: "Abi, ümmetin hali pür melali ortadayken bu nedir böyle? Niye mevzumuz hep bu gibi şeyler oluyor? Neden büyüklerimiz birbirlerine karşı saldırgan bir tutum içindeler?" Vs.

Cevap olarak;

Elbette en kötü koşullarda bile, sosyal, ekonomik, toplumsal, dini sorunlarımızı da konuşacağız, konuşmalıyız diyorum. Sonuçta hayat biz yaşadığımız sürece devam ediyor.

Lakin, doğrusunu da söylemek gerekirse arayı bulmaktan da canım çıkıyor. Gençleri, siz değerli büyüklerimize küstürmemek için tabiri caizse dilimde tüy, kalemimde mürekkep, heybemde sabır tükeniyor.

Son söz niyetine demem o ki;

1- Toplum liderleri, ne demek istediklerini daha sağlıklı ve açık bir şekilde söylesinler. Sonradan gelen haklı tepkiler üzerine, evet iç acıtıcı paylaşımlara gelen haklı tepkiler üzerine bir açıklama yapmak zorunda kalmasınlar.

2- Toplum liderlerini takip eden iki kesimden karşı çıkanlar, haklı tepkilerini hak ve sabır tavsiyesini gözeterek yapsınlar; toplum liderini savunanlar ise, YANLIŞ OLAN SÖZÜ DEĞIL, ortada toplum liderinin şahsına bir saldırı varsa ona karşı çıksınlar. Yalnış olan söze de başkaları karşı çıkmadan kendileri hak ve sabır tavsiyesinde bulunarak liderleri uyarsınlar.

Kılıç ile de değil hani; söz ile, kalem ile...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder