7 Ağustos 2016 Pazar

HDP'nin Şahitler Ve Şehitler Mitingine Davet Edilmemesi Üzerine

R.T.Erdoğan'ı haklı buluyorum. Hiç öyle trip yapmaya gerek yok. Adam, en son HDP'yi muhatap alıp, davet ettiğinde nerdeyse idam ediliyordu. Kendi tabanından oy kaybedeceğini bile bile ve her şeyi göze olarak çözüm sürecini başlatmıştı. Çözüm süreci öncesini de saymıyorum.

Peki, sonuç?

Ķürt ulusalcı hareketinin girdiği kirli ilişkilerin getirdiği ihanet! Hainleri sevmem. Hele benden olduğunu söyleyen ihanet şebekelerini hiç sevmem.

Ey HDP! Ey PKK!

Bu duruma siz kendinizi getirdiniz. Beş kuruş etmez kibriniz ve siyasetten anlamadığınızı anladığımız gündelik söylemlerinizin karşılığı işte bunlar. 

Hiç lafı kıvırmayın. Kaybettiniz. Hem Kürtler nezdinde hem de sizi kendi emelleri için kullanıp sonra bir paçavra gibi atanların nezdinde...

Bunu R.T.Erdoğan'ın görmediğini mi zannediyorsunuz? Olduysa bir değeriniz, Erdoğan'ın sizi muhatap aldığı için olduğunu dünya âlem biliyor. O günleri yine arıyorsanız, heyhat!

Geçti Borun pazarı. Sür eşeği Kandil'e.

Ayrıca, anlamadığım 15 Temmuz gecesi darbeye karşı çıkanlara etmediğiniz hakaret kalmadı. Nasıl kalkıp bir de sözkonusu mitingde yüzlerine bakacaktınız?

Bu ne yüzsüzlüktür böyle!

Hayır, insani veya siyaseten hiç farketmez.  Her iki durumda da HDP'nin davet edilmesi barışmayı değil; kızgınlıkları artırırdı. Şahsen ben bir Kürt olarak darbe gecesi, Kürtlerin savunuculuğunu yaptığını söyleyen ve yine darbelerden en çok çeken bu halk olmasına rağmen beni evimde tutmaya çalışan bir partinin orada olmasını istemem. Kendime hakaret sayarım. 

Ve dahi unutulmamalıdır. Bu ülke sadece HDP'ye destek veren Kürtlerden oluşmuyor. Bu kesimin kalbi kırılmasın diye diğer kesimlerin kalbini kırmaya kimsenin hakkı yok.

Biz niye davet edilmiyoruz? Hesabı sorulacaksa; bunun adresi Erdoğan değil, HDP'nin kendisidir. Bunu en çok da ben değil HDP'yi destekleyen Kürtler biliyor zaten!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder