Yaşlılarımızı öldürdüler. Kadınlarımızı/Kızlarımızı önce tecavüz edip sonra da katlettiler. Gençlerimizi işkencehanelerde mahşere terk ettiler. Sıra çocuklarımıza geldi. Şahit kıldılar minicik göz bebekleri annelerinin ölümüne. İlkin kalplerini acıttılar haşin bedenli cellatlarıyla. Yüreklerini kopardılar damgalı elleriyle. Sonra da arkada iz bırakmamak için gözlerini çıkardılar tek tek sabilerin. Sanki Sen Basir değilmişsin gibi!
Tüm bu yapılanlar damarlarımızdan toprağa fışkıran kan ile kuruyor bir şekliyle; Ya Halim. Unutuluyor unutulan her şey gibi; Ya Habir! Peki bebekler Ya Halık! Ya bebekler! Bebekleri nasıl yakarlar; Ey Kuddüs, Ey Mu’izz Olan Allah’ım! Ey Cebrail’in Rabbi.
Yüreğimiz mi kirlendi? Avuçlarımızın içi boşluğa mı açılıyor? Dillerimiz yalan mı konuşuyor? Nuh’un tufanı toprağına mı küstü? Feveran etmez mi oldu artık tandırı? Lut’un kayadan daha sert ve kızgın taşları bağırlarını yakarak -utançlarından- hangi diyarlara göçtü? Kendimize mi beddua ediyoruz? Zalime mi dua ediyoruz; Ya Vehhab?
Biliyoruz artık; Ya Gaffar!
Nedendir/Nicedir ayaklarımız yoluna yürümez eyledik. Sana nasıl dua edeceğimizi bile bile, bilmezlikten geldik. Anmayınca Seni, ebabillerini yalnızlığımıza kanat çırpmaz kıldık. Kitabını mehcur bıraktık. Koynumuzdan çıkardığımız ''benim kalbim temiz'' cilalı yalanıyla Kızıldeniz’in yollarını kapadık.
Ey Rahim Olan Allah’ım; ne olur bizi bağışla.
Harunlar, sakallarını yoluyor zamanın şedit kıskacında. Suriye'de. Yemen'de. Irak'ta. Çeçenya'da. Veziristan'da. Arakan'da. Burma'da. Mısır'da. Kürdistan'da. Bosna'da... Acılardan arta kalan yaşlar yanaklarımızdan dimağlara akarak bebelerin gamzesinde kan deryasına dönüştü. Bizler okyanusun ortasında kasırgaya tutulmuş Yunus’un torunları. Bir o yana bir bu yana savrulan kulların yani. Genzimizi yakıyor ceset kokuları. Yanıyoruz fersah fersah. İmdat diyoruz; Ya Selâm. Bir imbat diliyoruz; Ey Mikail’in Rabbi. Esma-ûl Hûsnan ve Zatının hakkı için. Bir inşirah bizlere; Ya Rabbi.
Kurtar bizi bu kasırgadan. Önce bebeleri kurtar olur mu; Ey Merhametlilerin En Merhametlisi. Musa’yı koruduğun gibi. İsa’yı konuşturduğun gibi. Muhammed’i yetim bulup da barındırdığın gibi.
Arzı salladığın gibi; Ya Azim. Dağları yürüttüğün gibi; Ya Hakim. İktidarları devşirdiğin gibi; Ya Mukaddim. Rüzgârları gönderdiğin gibi; Ya Muntakim. Bir çığlık yeter katından; Ya Zül Celali Vel-İkram.
Ey Kahhar Olan Allah'ım; ne olur duamıza icabet et.
Asrın Firavunlarını suda boğ; Ya Metin. Ebu Leheblerin ellerini kurut; Ya Mû’min. Bel'amlar ilminle rezil rüsva eyle; Ya Alim. Nemrutları sineklerinle mağlup et; Ya Mûheymin. Hamanları zenginliğinle yerin dibine sok; Ya Melik. Zilzalını yolla zalimlere; Ya Hafid.
Bittik Ya Rab "Yettim De" artık!!!

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder